Michelle, Gisele ve ben!

Senem Köksal

Geçtiğimiz hafta Michelle Obama, bazı fotoğrafları yüzünden dünyanın diline dolandı. Belki de konu olduğu fotoğraflar çekilirken, bunların basında nasıl yankılanacağını düşünmedi bile. Ama arka arkaya basılan deklanşörden ortaya bir fotoroman çıktı:

Esmer sarışına karşı!

Michelle'in kocası Barack, yanındaki sarışınla fingirdiyor, Michelle buna köpürüyor, Barack kuyruğu kıstırıp sarışına sırt çeviriyor, karısının eline yapışıyor ve olay tatlıya bağlanıyor.

Oysa aynı karelerde saklı başka bir hikaye daha var: Obama, Cameron ve Schmidt, Mandela'yı anma töreninde cep telefonuyla kendi fotoğraflarını çekip çılgınca eğleniyorlar.

Elbette Michelle'li hikaye daha cezbedici, üstelik de magazineldi. Bir tarafta bu varken, hiç kimse üç siyasinin şen şakrak ergen tavırlarına takılmadı. Ölünün arkasından yaptıklarına bak demedi, cık cıklamadı, kınamadı. Ama Michelle'in atmaca bakışları Güney Afrika'nın efsane lideri Nelson Mandela'ya rağmen dünya gündemine şak diye oturuverdi. Ee, ne de olsa kadın her yerde kadındı. First lady olmak kıskançlık krizi geçirip zıvanadan çıkmaya engel değildi. 

Lakin durum hiç de göründüğü gibi değilmiş!

Anma törenini izleyen Fransız haber ajansı AFP fotoğrafçısı Roberto Schmidt'in blogunda,   blogs.afp.com, yazdıklarına bakılırsa hadise konu edilmeye bile değmezmiş.

Zira o fotoğraflar çekilmeden birkaç dakika önce Michelle'in bizzat kendisi,  Schmidt, Cameron ve Obama ile şakalaşıyor, gülüp eğleniyormuş. Roberto'ya göre Michelle'in birkaç saniyeliğine yüzü düşüyor ve olanlar oluyor.

Zavallı kadın artık o ara ne düşünüyorsa surat olmuş Çarşamba pazarı, sarışın da bir yanında Obama, diğer yanında Cameron'la lisenin en popüler kızı edasında olunca bir nevi milletin ağzı torba değil ki büzesine elverişli zeminin kralı oluşmuş.

Sonrası bildiğiniz dedikodu.

Geçen hafta fotoğrafıyla konuşulan bir diğer kadın da top model Gisele Bündchen'di. Fotoğrafta Gisele bir yandan 1 yaşındaki kızını emziriyor, diğer yandan da 3 kişilik ekibi onu güzelleştiriyor.

Gisele'in, Instagram'da "multitasking", çok görevli, etiketiyle fotoğrafı paylaşmasının ardından takipçilerinden yorumlar gelmeye başladı. Hemcinslerinin bir kısmı Gisele'e harikasın, süpersin başlıklı övgüler yağdırdı. Erkek takipçiler şehvetli yorumlarını eksik etmedi. E kadın her yerde kadınsa, erkek de her şartta erkek!

Bazıları ise "hadi canım sen de, sen misin "multitasking" dedi, kızdı, paraladı.

Niye ki?

Pardon ama Guinness Rekorlar kitabına geçecek kadar zengin bir süper modelin "multitask"i ne olabilir?

Kadın bir nevi günlük hayatından bir kare paylaşmış.

Ayşe'nin rutini ayağında çocuk sallarken yaprak sarmasıysa Gisele'inki de emzirirken manikür yaptırması.

Zaten herhalde hiç kimse Gisele'den, tek eliyle bebeğini emzirirken, diğer eliyle çorba karıştırıp, diğer yandan da ayağına bağladığı bezle yer sildiği bir fotoğraf paylaşmasını beklemez. 

NBC'nin internet sitesi  today.com'da kadınlardan biri Gisele için "çok görevlinin, çok kişinin senin için bir sürü görevi yerine getirmesi anlamına geldiği bir dünyada yaşamak güzel olmalı" demiş.

Elbette güzeldir. Ama Gisele'e sorsanız eminim o da dert yanacak bir sürü şey bulur.

Gelelim bana...

Bende bir numara yok. Kızı emzirirken bir fotoğrafımı çekip paylaşayım dedim ama onu da Tuba Ünsal yaptı.

Dizi, film senaryosu, beste, güfte apartılmasına alışığız da, poz araklandığını ilk kez görüyorum.

Hadi hayırlısı.

http://tembellteneke.blogspot.com/

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar