Yarın öleceksiniz!

Her gün deli gibi koşturup ya da boş boş otururken, kafanızı abuk sabuk şeylere takıp, ona buna sinirlenip kendinizi hırpalarken, ağlarken, gülerken, alışveriş yaparken, koca bir tabak mantıyı bir güzel mideye indirip hemen ardından bunalıma girerken, çok beğendiğiniz ayakkabıların numarası kalmamış diye 40 saat surat asarken birden telefonunuza "yarın öleceksiniz" diye bir mesaj gelse ne yaparsınız?

Muhtemelen hemen arkasından, "telefonunuza gelen bu tür mesajları dikkate almayınız" diyen bir başka mesaj gelmesini ümit eder, ama bir taraftan da epey bir tırsarsınız.

Sistemin cilvesi, böyle bir mesaj almayacağız. Ama sonumuz da malum. 

Malum da, bu çaba niye?

Madem geldik dünyaya, vakti boşa geçirmeyelimcilere bir sözüm yok. Zaten öleceğiz, koyverelim gitsincilere de yapacak bir şey yok. Benim taktığım 200 yaşına kadar yaşamak isteyenler.

Yahu detoksla da gideceksiniz, botoksla da. Oranızla, buranızla oynayıp durmasanız, bu kadar kasmasanız!

70 yaşında 40 gibi görününce film 30 yıl geri gitmiyor. Yukarıdan bakıp, "hımm, bu hiç 70 gibi durmuyor, bir hata var herhalde" demiyorlar. Ajda Pekkan olsanız sonuç değişmez.

Her gün türlü ot kaynatıp içmeyle enginar kalbi yemenin muhakkak sağlığa bir faydası vardır da, bunları yapıp ölümsüzlük iksiri alıyormuş havalarına girmek niye? Elimizde, 58 yaşında göçmesi beklenen Mahmut' un her gün yediği bir tatlı kaşığı kudret narı sayesinde 72 yaşında öldüğünü gösteren bilimsel bir çalışma var mı? Yok. Her sabah sporunu yapıp, yediğine içtiğine dikkat edip, alkol, sigara, bar ve pavyonlardan uzak duranlara ne oluyor? Onlar da ölüyor. Üstelik de tüm bunları yapmaya çalışmaktan bitap düşmüş bir şekilde. Sıkıcı hayatları da cabası! Yok yoga, yok çiğ beslenme, yok pozitif düşünme...

Valla, bence bunlar yorar. Tamam, bile bile kendinizi kamyonun önüne de atmayın ama mutlu olmaya çalışın. Elinizdeki neyse onunla. 

Düşünün bir kere, 100 yaşına gelmişsiniz, son 35 yıldır her gün brokoli suyu içmekten mütevellit surat olmuş yeşil. Ondan sonra soracaklar merhumu nasıl bilirdiniz diye, ahali hep bir ağızdan bağıracak:

Yemyeşil!

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."