Çocuğum ağlarsa güvenli bağımız sarsılır mı?

Birçok ailenin bu konuda kafasının karışık olduğunu biliyorum. Bir grup “Aman ağlatma, çocuk ağlarsa sana olan güveni sarsılır.” diyor bir grup da “ Çocuk o, ağlayacak tabi, ilgilenme şımarmasın.” diyor. Peki doğru olan ne? Ne yapmalıyız?

Sevgili ebeveynler, çocuğunuzla aranızdaki bağ pamuk ipliğine bağlı değildir ama bu bırakın ağlasınlar demek de değildir. Bu noktada önemli olan ağlama çeşitleridir. Bebekler ilk yıllarında ihtiyaçlarını henüz ifade edemediklerinden sizlere bu ihtiyaçları sizlere belirtmek için ağlarlar. Bu ağlamalar bağlanma adına önemlidir. Eğer ihtiyaçlarını zamanında karşılamazsanız bağınız zedelenebilir. Bu
zedelenme aslında ağlamadan ziyade ihtiyacının karşılanmamış olmasından kaynaklı oluşan güvensizliktir.

Çocuk 1 yaşından itibaren ilk kelimeleriyle ve vücut dilini kullanmasıyla (işaret etmek gibi) ihtiyaçlarını az çok anlatabilecek aşamaya gelir. Bu noktada dikkat etmeniz gereken işaretler ağlamalardan ziyade bunlardır. Bunun yanında bir rahatsızlığı olduğundan da ağlayabilir. Diş çıkarma, karın ağrısı vb. Bu ağlamaların ayırt edilip gerekenin yapılması önemlidir. Ama çocuklar bu dönemde ihtiyaç dışında isteklerini yaptırmak adına da ağlamayı kullanmaya başlarlar. Özellikle 2 yaşta bu durum artarak devam eder. Ailenin bu noktada aman ağlamasın, bağımız sarsılmasın, etraf bir şey demesin vb. düşüncelerle çocuklarının her istediklerini yerine getirmesi ebeveynleri kuklaya dönüştürdüğü gibi çocukları da doyumsuz hale getirir. Bu konuda aile içi ebeveyn tutarlılığı çok önemlidir. Annenin hayır
dediğine babanın evet demesi veya tam aksi ve bayır dediğiniz bir şeye ağladığı için evet demeniz gibi durumlar öncesinde çocuğun kafasını karıştırır sonrasında çocuk durumu kavrar ve kullanmaya başlar.

O nedenle bir şeye hayır demeden önce muhakkak aile şu noktaları göz önünde bulundurmalıdır; Gerçekten hayır demeyi gerektiren bir durum mu, evet desem de olur mu, hayır demeye o an ortam müsait mi yani hayır dediğimde alabileceğim tepkilerle baş edebilir miyim yoksa ortamdan etkilenip hayır ı evet e döndürür müyüm?

Bugün hayır dediğim bir şeye yarın evet diyecek miyim? Burada şunu da söylemek gerekir ki bu nedenle olan ağlamalar aranızdaki bağı zedelemez aksine katı olmamak kaydıyla koyduğunuz kurallar çocuğunuzun geleceğine yaptığınız en güzel yatırımlardan biridir. Çünkü hayatta genel olarak sizler dışında hiç kimse ağladığı için çocuğunuzun istediklerini yerine getirmeyecek!

Son olarak bir de çocuklarımızın duygularından kaynaklı ağlamalarını ele almak gerekir. Yakın çevrenizde veya haberlerde muhakkak depresyona giren,tükenmişlik sendromuna yakalanan, intihar eden gençleri duymuşsunuzdur ki son zamanlarda sayısı epey arttı. Bu geçlerin ortak bir problemi var. Duygularıyla nasıl başa çıkacaklarını ve nasıl dışa vurabileceklerini bilemiyorlar. Bırakın çocuklarınız
düştüğünde acı çektiği için ağlasın, balığı öldüğünde kaybetmeyi yaşasın, ağlasın, sevdiği bir oyuncağı kırıldığında ağlasın, arkadaşıyla kavga ettiğinde ağlasın... Ağlamak en iyi terapilerden biridir. Kendi haline bırakın demiyorum asla! Yanında olun, sarılın, öpün, kucaklayın, başını okşayın, sırtını sıvazlayın hatta bunları her zaman yapın ama duygularını yaşamalarına da izin verin. Kız, erkek demeyin. Unutmayın erkekler de ağlar...

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."