Bademcik tek taraflı şişer mi lenfomo olabilir!

Bademciğin tek taraflı şişmesi ne anlama gelir? İşte lenfomo kanserinin bir belirtisi olan bademciğin tek tarafı şişmesi hakkında tüm merak edilenler!

Bademcik tek taraflı şişer mi lenfomo olabilir!

Çağımızın hastalıklarından biri de hiç kuşkusuz kanserdir. Kanserlerin ise yüzde 10'unu kan kanserleri oluşturuyor. Lenfomolar ise kan kanserlerinin yüzde 50 gibi büyük bir kısmını oluşturuyor. Sıklıkla lenf bezlerinde büyüme şeklinde kendini gösteren lenfomalar bademciklerden birinin şişmesi gibi farklı şekillerde de karşımıza çıkabiliyor.  Bademciğin tek taraflı şişmesiyle ortaya çıkan lenfomaya dair tüm merak edilenleri, Medstar Antalya Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. İhsan Karadoğan'dan öğrendik. 

KAN KANSERLERİ ARASINDA EN SIK GÖRÜLENİ LENFOMODUR 

Kan kanserleri, kanın üretildiği yer olan kemik iliğinden kaynaklanan veya kan kaynaklı bütün kanserlerle eş anlamlı olarak kullanılan bir ifadedir. Lenfomalar ise kan kanserleri içinde en sık görülen alt grubu oluşturmaktadır ve bu oran, yüzde 50'dir. Hastalığın; Hodgkin Lenfoma ve Non Hodgkin Lenfoma adında iki ana alt grubu bulunmaktadır. Non Hodgkin Lenfomalar diğerine göre yaklaşık sekiz kat daha fazla görülmektedir. 

LENFOMONUN ALT TİPLERİ BULUNMAKTADIR 

Her ikisinin de alt tipleri bulunmaktadır. Yani lenfoma tek bir hastalık değildir. Non Hodgkin lenfomanın en az 40-50 alt tipi vardır. Hodgkin lenfomanın ise altı-sekiz alt tipinden söz edilebilir. Bunların hepsinin klinik seyirleri, tedaviye cevapları, tedavilerinde kullanılan ilaçlar birbirinden farklıdır. Bu nedenle hastaya lenfoma teşhisi konulduktan sonra hastalığın hangi alt tip olduğunun da doğru bir şekilde saptanması gerekir. 

EN FEKSİYONLAR SEBEP OLABİLİR 

Lenfomaların neden oluştuğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, belirli risk faktörlerinden söz edilebilmektedir. Her kanser türünde olduğu gibi sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı, en önemli nedenlerden biri olarak gösterilmektedir. Bunun yanında; benzen, tarım ilacı gibi kimyasal maddelere maruz kalmak da riski artırır. Romatizmal rahatsızlıklar ve immün yetmezlik durumlarında hastalığa daha sık rastlanabilmektedir. İmmün sistemini önemli ölçüde etkileyen bazı virüs enfeksiyonları da önemli bir nedendir. Örneğin hepatit C, HTLV 1, HIV, AIDS gibi bazı enfeksiyon hastalıklara bağlı olarak da lenfoma görülebilmektedir. 

TARIM İŞÇİLERİ RİSK ALTINDA BULUNUYOR 

Günlük çevresel faktörler hastalığın oluşumunda çok ön planda değildir. Ancak tarım işçileri, özellikle de seracılık yapan kişilerde biraz daha fazla görülmektedir. Bunun oluşmasında, kontrolsüz ilaçlama yapılması, ilaçlanmış seralar içinde maske ve kıyafet giymeden dolaşılması, sera içindeki ilaçlı havanın solunum yolu ile alınması gibi faktörlerin etkili olduğunu bilmek gerekir. Yoksa 
eve gelen sebzenin üzerindeki tarım ilacının bir etken olduğu düşünülmemelidir. Boya üreten sanayilerde çalışanlar da gerekli önlemlerin alınmaması durumunda aynı riski taşırlar. Bunun yanında; evdeki kimyasallardan çamaşır suyu, deterjan, deodorantların ya da cep telefonlarının bir neden olarak gösterilmesi şu anki bilgiler ile mümkün değildir. Kilo almadan hareketli bir yaşam süren herkes, birçok hastalığa karşı avantajlı durumdadır. Ancak obezitenin de direkt olarak lenfoma üzerinde etkili olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. Fazla kilonun tüm kanser türleri için bir risk faktörü olduğu ise unutulmamalıdır. 

GRİP İLE KARŞTIRMAYIN!

Lenfomalarda, hastanın doktora başvurmasının en önemli nedeni, genellikle vücudunda büyüyen bir kitleyi fark etmiş olmasıdır. Bu kitle bazı bölgelere bası yapabilir. Ya da hastanın bağışıklık sistemi yeterli çalışmadığı için araya enfeksiyonlar girerek grip benzeri bir tablo görülebilir ve hastalık bu şekilde ortaya çıkabilir. Grip, başlamasından itibaren en fazla bir hafta içinde iyileşmesi beklenen bir hastalıktır. Bunun yanı sıra sinüzit, akciğer enfeksiyonları oluştuğunda ise süre uzayabilir. Ancak haftalarca sürmesi ve enfeksiyon tablosunun ağırlaşması gibi durumlarda mutlaka bir uzman görüşü alınmalıdır. Lenfomalar kendini klinik belirti olarak daha çok lenf bezi denilen bezelerin patolojik olarak büyümesiyle gösterir. Çünkü tümör kitlesinin büyüdüğü yer, ağırlıklı olarak lenf bezleridir. Bu yüzden de hastaların çok büyük bir kısmı boyun, koltuk altı ve kasık bölgelerinde lenf bezlerinin büyüdüğünü fark ederek hastaneye gelir. Bazı hastalarda ateş, kilo kaybı, gece terlemesi gibi kanserin sistemik etkilerine bağlı şikayetler de olabilir. 

ASİMETRİK ŞİŞİYORSA... 

 Bazen bir bademciğin şişmesi lenfomanın belirtisi olarak görülebilir mi? 
Bademcik aslında lenfoid bir dokudur. Lenf bezi gibi o da ağzın iç kısmında, boğaz bölümünde yer alan lenfoid doku ve bu sistemin bir organıdır. Orada o bölgeyi tutup büyümeye yol açabilir. Bademciklerin büyümesi öncelikle bir enfeksiyonu düşündürdüğü için hastaya enfeksiyon tedavisi verilmektedir. Beklenen, örneğin 10 günlük bir süreçte ilaç kullanıldığı halde herhangi bir iyileşme görülmüyorsa, o zaman altta yatan başka nedenler araştırılmalıdır. Bademciklerin her ikisinin de şişmesinden çok; ikisinden birinin büyümesi lenfomayı düşündürebilir. Asimetrik bir büyümenin lenfoma olma riski daha yüksektir. 

HER HASTALIĞI TAKLİT EDEBİLİR

Alerjik öksürük, astım atakları ve sinüzit, altta yatan bir lenfomanın belirtileri şeklinde kendini gösterebilir. Çünkü lenfomadaki belirti ve bulguların hiçbiri, yalnızca bu hastalığa özgü değildir. Birçok başka hastalıkta da aynı belirtiler olabilir. Bazen lenfomalar romatizmal hastalıklar kılığında ortaya çıkabilir. Hasta romatizmal bir hastalığı varmış gibi kliniğe başvurması ile durum ortaya çıkmaktadır. 

GENETİK YAPISI MUTLAKA BİLİNMELİ

Len foma olduğu belirlenen hücrelerin genetik yapılarıyla ilgili analizler yapılarak, alt tipinin doğru bir şekilde tanınması sağlanır. Bu sonuç, tedavinin başarısı açısından son derece önemlidir. Tanının kesin olarak konulmasının ardından hastalığın, vücuda yayılıp yayılmadığı araştırılmalıdır. Bunun için de en sık PET-CT kullanılır. Bu tetkik ile vücudun hangi bölgesinde tutulum olduğu gösterilmiş olur. 

HASTALIKLA 15 YIL YAŞANABİLİR

Lenfomaların klinik seyri hızlı ve yavaş olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hızlı seyirli lenfomalarda kitle çok kısa sürede büyüyerek, aylar hatta haftalar içinde kendini gösterebilir. Yavaş seyirli olanlarında ise kitlenin büyüme hızı oldukça yavaştır. Hızlı seyirli lenfomalar tedavi edilmediğinde hasta haftalar içinde kaybedilebilir. Yavaş seyirli olanlarında ise hiç tedavi olmasa bile hasta bazen 15-20 yıl yaşayabilir. 

 

KAYNAK: SABAH 

Yorumlar