Müge Anlı'dan Gülay Uygun'un ölümüyle ilgili açıklama: Olayın peşini bırakmayacağım

Aleyna Çakır'ın ölümünde şüpheli olarak gösterilen Ümitcan Uygun'un annesi dün ölü bulundu. Müge Anlı, kendisine yönelik tehditlere canlı yayınca cevap verdi.

Müge Anlı'dan Gülay Uygun'un ölümüyle ilgili açıklama: Olayın peşini bırakmayacağım

Aleyna Çakır'ın ölümünde şüpheli olarak gösterilen Ümitcan Uygun'un çocuk esirgeme yurtlarında öğretmen olarak çalışan annesi Gülay Uygun, Ankara'nın Keçiören ilçesinde kafasından silahla vurulmuş şekilde ölü olarak bulundu. Eşinin ölümünden sonra açıklama yapan Ümitcan Uygun'un babası, eşinin ölmeden önce "Ölümümden Müge Anlı suçludur" yazılı bir not bıraktığını iddia etti. Bugün canlı yayında açıklama yapan Anlı, hiç kimsenin tarafında olmadığını belirtti.

"Konu kadının üzerinde değilken şüpheli bir şekilde öldü"

Gündeme bomba gibi düşen olayın ardından Müge Anlı ise bugün programında sessizliğini bozdu. Gülay Uygun'un ölümünde suçlu olarak gösterilen Anlı, şunları söyledi: "Anne intihar etmeyi düşünüyor ama ağzından maskesini bile çıkarmıyor. Elinde poşetler var ve ensesinden bir kurşunla intihar ediyor. Öncelikle aileye başsağlığı diliyorum. Konu annenin üzerinde değilken kadın dün ölüyor. Devletin kurumları önemli kurumlardır. Soruşturmayı ben onlara bırakma taraftarıyım. Devlet de soruşturmayı başlattı, müfettişleri görevlendirdi. Çok sayıda kız bizi aradı bununla ilgili. Hatta 2 gün sonra da hanımefendinin ifadesi alınacakmış. Kızlar, 'Rahmetli hanım bize Whatsapp grubu kurdu. 'Benim hakkımda soru sorarlarsa iyi şeyler söyleyin' diye yazdı' dediler. Fakat konu onun üzerinde değilken dün şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin.

"Olayın ardından ben suçlu oldum"

"Hep böyle bir tehdit var. Bu olayın ardından da yine suçlu olan ben oldum. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben gazeteciyim. Hiç kimsenin tarafı değilim. Ne anneyi-babayı tanırım, ne Ümitcan'ı tanırım. Ne hanımefendinin adını ne fotoğrafını vermişim. Röportajları yayınlama durumum olmasına rağmen kurumları zedelemek adına yayınlamadım. Ben tarafsızım. Benim kalbime Rabbim ne verdiyse ben kalbimin doğrusunda gitmeye çalışıyorum. Allah gönlümü biliyor."

"Kim ne kadar tehdit ederse etsin"

"Bu yayına başladığımdan beri de hep aynı şeyi söylüyorum. Ne söylerseniz söyleyin, ne yaparsanız yapın ben bu yolumdan dönmeyeceğim. Kim ne kadar tehdit ederse etsin benim için önemli olan Aleyna'nın o gece intihar etmesi ya da öldürülmüş olması Adli Tıptan gelecek rapora bağlıdır. O ayrı bir konudur. Ama onlarca genç kızın şantaj ve tehditle, dayakla kötü yollara sürüklenmesi ve onların üzerinden para kazanılması doğru bir şey değildir ve bunların cezalandırılması gerekiyor. Ne söylerseniz söyleyin. Ben bunu söylemeye devam edeceğim. Başka Aleyna'lar ölsün istemiyorum. Bu bir yıldırma politikası, biliyorum. Keşke hanımefendi hayatta olsaydı. O kadar üzüldüm ki... Keşke hanımefendi bizi arayıp 'Yüzleşebilirim o kızlarla' deseydi. Ben hanımefendiyi bilmem. Konuyu devlete bıraktım, gerekli soruşturma açıldı."

"Kadının intihar etmesi için gerekçe yok"

3.5 aydır neredeyse tüm medya kuruluşlarında oğlu hakkında bu haberler yapıldı. Tüm bunlar yaşanırken psikolojisi gayet sağlam kalan bir hanımefendi, soruşturma başlatılınca mı intihar eder? Neden intihar etsin? Bunun için hiçbir gerekçe yok. O yüzden ben bu konunun da araştırılacağından eminim. Aleyna intihar mı etti öldürüldü mü diye konuşurken, ikinci hanımefendi de aynı şekilde hayata gözlerini yumdu. Bu işin peşini bırakmayacağız."

"Keşke bu tavrı Aleyne şiddet görürken oğluna da gösterseydin"

"Senin eşin, bir söze kendini vuruyor. Senin söylemine göre... Ama başka kadınlar dayak atılıp canlı yayına çıkarlarsa yaşamına devam etmek zorundalar mı? Keşke bu tavrı Aleyna şiddet görürken oğluna da gösterseydin. Allah rahmet eylesin sana; ama keşke o tavrı o zaman da gösterseydin. Ben senin de karşında değilim. Herkes gerçeği biliyor, herkes gerçeği dakika dakika burada izledi."

Yorumlar 1 yorum